Çevirmenin önsözü
“Çevirmene göre dil, dile göre de çevirmen değişir,” demiştim bir yazımda, keza her eserin kendi kapsamı ve fezası içinde çevirisi yapılır.
Daha önce çevirisini yapmış olduğum eserlerde de ifade ettiğim üzere bir eseri tercüme ederken mütercimin iki gözlemciyi başucunda bulundurması gerekir;
birincisi yazarı (Esere sadık kalıp hata yapmamak için elzemdir.) ikincisiyse farkında ve fehim okuru! Öyleyse -her ne kadar çevirmenin tefekkürü yazarın görüşüyle kâh kısmen ve kâh da tam olarak örtüşmezse de- sorumlu bir mütercimin kalemi eseri elverdikçe en iyi biçimde ve tarafsızca çevirmektir.
Bu eserin kapsamı, fezası ve dili daha çok irfanî ve ruhanî olduğundan çevirirken mümkün mertebe konuyla alakalı ifade ve terimlere dikkat edilmeye çalışılmış, daha anlaşılır olması için dipnotlarda açıklamaları verilmiş, Kur’an ayetlerinin Türkçe okunuşu ilave edilmiştir.
Bu şekilde Yeni Alan Yayıncılık genel yayın yönetmeni Sayın İbrahim Horuz, editör dostum Hakan Erpolat, kapak tasarımcısı dostum Armin Mahdavi, Sayın İhsan Caferifard, kadim dostlarım Bijan ve Nurçin Jabbari, değerli edip ve sanatçı kardeşim Behram Dijour’a katkılarından ötürü müteşekkirim.
Umulur ki kabul düşsün…
Behruz Dijurian
Nisan 2022, İstanbul